YAZARIMIZ MAHİR VARLI’NIN KALEMİNDEN: ‘ YÜREK YAKAN İTİRAFI’
Bir Takipçimin Yürek Burkan İtirafları: İş Güvenliği Sisteminin İçler Acısı Hali Geçtiğimiz günlerde, iş sağlığı ve güvenliği üzerine yazdığım yazılardan etkilenen bir takipçim yanıma geldi. Ürkek ve gözyaşları içinde, kimliğini gizlemeye çalışarak içini döktü. Dedi ki: “Mahir Bey, ne yapacağımı bilemiyorum. İş bulamıyorum. Ya iş güvenliği personeli var, ya da hiç çalıştırmıyorlar.” Bu sözler karşısında şaşkınlıkla sordum: “Nasıl yani? İş sağlığı ve güvenliği teknikeri ve uzmanı çalıştırmıyorlar mı? Oysa her inşaat firması, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve teknikeri bulundurmak zorunda. Firma yetkilileri bu durumu size nasıl açıkladılar?” Genç arkadaşım, biraz tereddüt ettikten sonra konuşmaya devam etti: “Evet, Mahir Bey. Ben sıradan bir iş sağlığı ve güvenliği teknikeri olarak, samimi bir sohbet sırasında bir firmada çalışan kişilerden işin iç yüzünü öğrenebildim. Bana şunları söylediler: ‘Bak kardeşim, patronum siyasette ve ekonomide çok güçlü birisi. Defalarca iş kazası yaşandı ama kazazedenin ailesine maddi olarak kan parası ödenerek bu olayların üstü kapatıldı. Patronumuzun siyasi ve ekonomik gücü nedeniyle, denetlemeye bile gelmiyorlar.'” Bu sözleri duyduğumda adeta kanım dondu. Takipçilerim, sizce de bu iddialar araştırılmayı hak etmiyor mu? İş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve teknikeri çalıştırılması kanunen zorunlu iken, böylesine bir ihmal ne kadar korkunç ve ürkütücü! Ne yazık ki, iş bulamadığı için hıçkırıklarla ağlayan bu genç kardeşimin dile getirdiği iddiaları, diğer inşaat firmalarında çalışan veya dolaylı olarak bu firmalarla bağlantılı olan kişilerden de duymaktayım. Bu durum büyük bir insan hakkı ihlalidir. Oysa gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alındığında, hem işverenin hem de çalışanların lehine sonuçlar doğar; verim artar, işler zamanında tamamlanır ve maddi kayıplar en aza iner. Sevgili takipçilerim, bu hazin, ürkütücü ve vicdanları sızlatan durumu sizlerin takdirine bırakıyorum. Kalın sağlıcakla. Yazılarımı sabırsızlıkla beklediğinizi bilmek beni ziyadesiyle mutlu ediyor. Nemrut’un ateşine su taşıyan karınca misali, kaç kişiye sesimi duyurabilirsem, bir kişi bile olsa, hakkı söylemeye ve hakka sığınmaya devam edeceğim. Milyonlara ulaşan bir takipçi kitlem olmasa da, her halime şükredip elhamdulillah diyorum.