VEFA, SEVGİ, ŞEFKAT
Sessiz Öğretileri; Vefa, Sevgi ve Şefkat
Sonbaharın serinliği ve havanın buhran lığı ile uzun bir aradan sonra yağmurlu bir Pazar gününden yazıyorum.
Bilmediğiniz şeyleri değil, kendimce biraz içimi dökmeyi ve unutulan değerleri hatırlatma niyeti ile yazıyorum.
Yaşadığım hayal telaşı, sevinçler, hayal kırıklıkları, insan ilişkileri ve aydınlanmalar üzerine
biraz yazmak istedim. Hayat, bazen kurduğumuz bağlardan ibaret oluyor. Ama bir düşünün, ne kadar çok insan gelip geçiyor hayatımızdan, sanki bir tren istasyonu gibi.
Bazıları durup kalıyor, bazılarıysa hızla uzaklaşıyor.
Biz fark etmeden her an bizlere dersler sunuyor.
Bu derslerin en önemlileri, insan ilişkilerinin derinliğinde gizlidir: vefa, sevgi ve şefkat. İnsanı insan yapan, yaşamı anlamlı kılan bu değerler, belki de zamanla unutulmaya yüz tutmuş eski bir şarkının melodisi gibidir.
Ancak her şeyden önce, onları yeniden hatırlamak ve yaşatmak bizim elimizdedir.Geçmişe saygının adı olan Vefa; insan ilişkilerinde bir sadakat noktasıdır.
Unutulmaması gereken bir teşekkür, bir geçmiş borcudur. Hayatımız boyunca bize dokunan, elimizden tutan insanlar olur.
Ancak zaman, çoğu zaman bu izleri silmek ister.
Vefanın sesi ise o izleri korur.
Bir öğretmeni yıllar sonra hatırlamak, bir dostun ihtiyacı olduğunda yanında olmak, unutulmuşbir iyiliğin hakkını vermek vefa ile mümkündür.
Vefasızlık ise, insan ruhunun nasırlaşmaya başladığının en belirgin işaretidir.
Kötüdür.
Üzer.
Sevgi, hayatın temel enerjisidir.
Bir çocuğun annesine sarılışı, bir arkadaşın zor gününde sırtınıyaslaması ya da bir yabancıya yapılan küçük bir iyilik.
Büyük jestlere ihtiyaç duymayan bir duygudur. Bazen bir çift sıcak söz, bazen küçük bir tebessüm kocaman bir boşluğu doldurabilir.
Ancak sevginin de bir karşılık beklemediğini unutmamak gerekir.
Karşılık beklenen sevgi, bir ticarete dönüşür.
Oysa sevgi, yalnızca verdikçe büyür.Ve benim için en önemlisi ve onarıcı olan Şefkat.
Yaraları Saran Eller.
Sevginin bir adım ötesi.Yaraları sarmayı, ihtiyaç duyana kucak açmayı ifade eder.
Şefkat gösterilen kişi yalnızcakarşıdaki insan değildir; bir hayvan, bir bitki, hatta kendimiz bile olabiliriz.
Şefkat, merhametle birlikte insan ruhunu yüceltir.
Ruhu doyurur. Günümüzde belki de en çok eksikliğini hissettiğimiz duygu budur.
İnsanlar, hayatın hızlı temposunda birbirini unuturken, şefkat göstermek adeta bir lüks haline gelmiştir.
Oysa bir kalbi şefkatle yumuşatmak, dünyayı değiştirecek kadar büyük bir etkidir.
Hayat, vefa, sevgi ve şefkat ile bir denge arayışıdır.
İnsan ilişkilerinde bu değerler olmazsa, dünya gri bir taş yığınına döner.
Unutmayalım ki, hiçbirimiz mükemmel değiliz ve hepimizin bu değerlere ihtiyacı var.
Hayatın akışında bazen vefasızlık yaparız, bazen sevgimizi göstermeyi unuturuz, bazen de şefkatsiz davranırız.
Ama önemli olan, kendimizi hatırlatmak ve telafi etmektir.Hayat, ona kattığımız değerlerle güzelleşir.
Belki de bir sonraki gün, geçmişte unuttuğumuz bir dostu arayarak, birine sarılarak ya da bir yaraya merhem olarak yeni bir sayfa açabiliriz.
Çünkü insan, insanla güzeldir.