Share

ÜSTAD DEYİM KUZU’NUN KALEMİNDEN’ HAYATIMIZDAKİ AYNALAR VE GÖREVLERİ’

Hayatımızdaki herkes bizim aynamız mıdır? Aynalarımızın Görevleri Nelerdir?
Bizde olumlu yada olumsuz duygu uyandıran her kişi ve olay bizim aynamızdır.Görevleri bizdeki var olan negatif duyguları bize göstermek olduğu için seçilmiş kişilerdir ve sırf bu yüzden hayatımızdadırlar.
Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur, haliyle hiç kimsede esadüfen hayatımızda değildir.
Etrafımızda gördüğümüz her olumsuz davranış bizde olanı bize yansıtmak içindir.
Tam da zamanı geldiğinde gidişatı değiştirmek üzere rolünü oynamak için filme girmiş kötü karakter gibidir aynalarımız.
Bizi incitir, üzer, yaralar, bazen küçük, bazen büyük tokatlar atarlar ama hiç kötü niyetleri yoktur aslında.
Evet evet kötü niyetle yapılan davranışlar değildir gösterdikleri; tam tersine bizim iyiliğimiz içindir yaptıkları ve bize yaşatılanlar.
Göremediklerimizi, farkında olmadan bize ait olduğunu düşündüğümüz, bilmeden alıp kabul ettiğimiz ve bizim sandığımız düşük enerjili duyguları yansıtmak, silip temizlememiz gereken lekeleri göstermek için hayatımızdadırlar.
Bu zor ve kötü rolü üstlenmiş bu kişiler film bittiğinde ya da bizim sahnemizden çıktıklarında kendi özüne dönen figüranlardır.
Bizimle ilişkideyken o kadar gerçek oynarlar ki rollerini dünya illüzyonunda yaşadığımız o kötü sahneleri filmin kötü adamından ya da kadınından biliriz.
Bugün yaşamımızı, ilk bölümü anne karnından başlayarak ömrünün sonuna kadar sürecek bir dizi film gibi düşünelim. 80- 90 sezonluk ( senelik) bir dizi. İsmini ne koymak isterseniz onu koyun.‘’Benim Dünyam, Ömrüm , Hayat Serüvenim …’’
Başrol oyuncusunun da, senaristinin de, yönetmeninin de kendimiz olduğumuz bir başyapıt olsun.
Bizimle başlayacak ve bizimle son bulacak bir serüven.
Sonuçta bu hayatta ben varsam her şey var ; ben yoksam hiç bir şey ve kimse yok !Filmimin yönetmeni de senaristi de bensem, filmdeki bütün oyuncuları da ben seçtim o halde.
Yani annemi, babamı, kardeşlerimi, akrabalarımı, çocuklarımı, arkadaşlarımı, patronumu, müdürümü, komşumu… hepsini ben seçtim ve hayat filmime ben oyuncu olarak koydum.
Bizler en sorgusuz ve savunmasız olduğumuz anne karnı ve çocukluk döneminde bize ait olup olmadığına bakmaksızın her duygu ve düşünceyi bizimmiş gibi kabul ederiz.
Bir çok bilinçaltı kodları da bu zamanlarda atılır alanımıza. Göremediğimiz için varlığından da habersiz olduğumuz negatif duygular alanımıza sıkışmış ağır taşlar gibidir, iyileşmeyi bekleyen açık yaralardır adeta.
İşte aynalarda ısrarla şifalandırmamız için basarlar açık yaralarımıza.
Alanımızda var olan tüm duyguları bize göstermesi için en iyi ve gerçek aynalarımızı en yakınlarımızdan seçeriz. En yakınlarımızdan seçeriz, dışardakiler, en yakınlarımızın yaptıkları kadar canımızı acıtamaz çünkü. Mesela; bize sevgi göstermeyen, değer vermeyen anneyi, hoşgörüsüz ve merhametsiz babayı, en ihtiyacım olduğunda yanımda olmayan kardeşimi, arkamdan kuyumu kazan arkadaşı, aldatan eşi ,anlayışsız patronu …
Hepsini sırf bu rolleri oynamaları için biz kendimiz seçeriz. Başka türlü davrandıklarında bize ait olmayan duyguları fark edemeyiz çünkü.Biz hep annemiz ve babamız istediği için dünyaya geldiğimizi düşünürüz.
Buna inandırılmışızdır zira.
Aslında tam da sahip olduğumuz aileden dünyaya gelmeyi biz kendimizistemişizdir.
Tekâmülümüze en uygun öğretici onlardır çünkü. Hayat derslerimizi almak ve en iyi versiyonumuza ulaşmak için hayatımızdaki en yakınlarımız dediğim herkes birer rehberdir.
Tam da şu anda hayatımda kimden şikayetçiysem, kime kızgın veya kırgınsam, hangi yapılanları bir türlü hazmedemiyorsam, neleri hak etmediğimi düşünüyorsam, nerde değersiz, sevilmemiş, suçlu, güvensiz, kıskanç, çaresiz hissediyorsam işte bunları bana hissettiren kişiler tamda görev başındalar ve en dibine kadar bu duyguları hissettirerek bunları fark edip bunlardan kurtulmam için vazifelidirler.
Bizler gerçeği fark edip canımızın acımasına sebep olan hiçbir olayın, hiçbir duygunun karşımızdakilerle ilgili olmadığını kabul edip kendimize, içimize döndüğümüzde aynalıklarda bitecektir.
Unutmayın; Yaşadıklarımızın hepsi kendimizi tanıma ve kendimizi bilme yolculuğumuzdageçmemiz gereken köprülerdir.
Sizi boğduğunu sandığınız her şey, aslında size yüzmeyi öğretiyordur.

You may also like...