Suya atlarken bir kez daha düşünün!
Sığ suya atlamak ciddi omurga hasarına sebep olabiliyor!
Uzmanlar yaz boyunca boyun ve bel kırıklarıyla birlikte kazalarda artış göstererek genişleyerek, bunun nedeninin havuzda ve denizdeki artışlarda olduğunu söylüyor.
Özellikle sığ suya yapılan kafa üstü dalışların ciddi omurga sporlarına yol açtığını vurgulayan Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. İdris Avcı, “Sığ su, kayıt ani ve sert bir direnç bozukluğu boyun ve omurga üzerinde ciddi bir basınca neden olur. Havuz veya deniz derinliği hakkında bilgi sahibi olmadan yapılan dalışlar, sporlara yol açabilir.” dedi. Genç yetişkinlerin ve çocukların risk gruplarına dikkat ederek dikkat çeken Avcı, tedavi sürecinin sakatlıklarının ayrılmasına göre cerrahi müdahale veya fizik tedavi ile kapsamını aktardı.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. İdris Avcı, havuz ve denizde meydana gelen boyun ve bel kırıkları, risk özellikleri, yaşa göre yatkınlık ve tedavi süreçlerinden bahsetti.
Boyun ve bel kırıkları, dikkatsizlik ve yetersiz güvenlik önlemleriyle artıyor!
Sıcak yaz aylarında serinlemek ve eğlenmek için havuz ve deniz çalışmalarına yoğunlaştığını hatırlatan Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. İdris Avcı, “Ancak, dikkatsizlik veya güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu yerde boyun ve bel kırıkları gibi ciddi yaralanmalar meydana gelebilir. Özellikle sığ suya atlama, baş, boyun ve omurga üzerinde ciddi travmalara yol açabilir.” dedi.
Havuzda veya denizde yapılan atılımlar sırasında, ciltte hızlı ve sert bir şekilde temas etmesi durumunda, omurga üzerinde şiddetli bir basınçta düşmeye dikkat ederek, “Bu durum boyun veya bel kırıkları gibi ağır yaralanmalara yol açabilirsiniz. En yaygın boyun kırıkları ile sırt ve bel kırıkları görülür. Boyun kırıkları, boyundaki omurların kırılmaları meydana gelir. kararlılığını etkileyerek hareket kaybı ve ciddi çağrılara neden olabilir.” açıklamasını yaptı.
Sığ suya kafa üstü dalış, boyun ve omurga sporlarının en yaygın nedeni!
Boyun ve bel kırıkları gibi sakatlıkların genellikle kontrolsüz ve dikkatsiz atılımlar sonucu ortaya çıktığına değinen Op. İdris Avcı, havuz veya denizde meydana gelen hastalıkların en yaygın nedenlerini şöyle açıkladı:
“Sığ suya kafa üstü dalışı, kafa ve boyun sporlarının en yaygın faaliyetleridir. Sığ su, eğitim ani ve sert bir direnç boyun ve omurga üzerinde ciddi bir basınçca neden kontrol olur. Havuz veya deniz derinliği hakkında bilgi olmadan yapılan dalışlar, sporlara yol açılabilir. Kayalık bölgelerinde veya engellerin bulunduğu bölgeye yapılanlar, kazalara çıkarır. Bu tür, kazayla yükün boyun ve bel kırıklarına neden olabilir. Yüzücüler, güvenli tekniklere sahip olduklarında ciddi yaralanmalar yaşayabilirler. Bu tür yaralanmalar, genellikle güvenlik önlemlerinin alınmadığı veya su derinliğinin kontrol edilmediği durumlar gelir. Basit güvenlikle bu tür yaralanmaların çoğu önlenebilir.
Genç çocuklarda ve çocuklarda risk daha fazla!
Havuz ve denizde meydana gelen boyun ve bel kırıklarının yaş gruplarına göre görülse de bazı yaş gruplarının diğerlerine göre daha yüksek risk altında olduğunu vurgulayan Op. İdris Avcı, “Macera arayışı ve yüksek enerji seviyesine sahip genç yetişkinler, genellikle su sporları ve dalış gibi etkinliklere daha fazla katılıyorlar. Bu durum, spor riskini artırıyor.” dedi.
Çocukların da tehlikeleri tam olarak değerlendiremeyebilecekleri için spor risklerinin yüksek olduğunu ifade eden Avcı, “Çocuklar suya dalış sırasında uygun teknikleri bilmemeleri ve genellikle gözetimsiz olmaları nedeniyle bu tür sporlara yatkındırlar. Ayrıca orta yaşlı ve üstü yetişkinler de özellikle tatillerde su aktivitelerine katılırken cerrahi risk taşırlar. şeklinde konuştu.
Tedavi süreci, yaralanmanın izleri bağlı olarak belirleniyor…
Havuz veya denizde meydana gelen boyun ve bel kırıkları tedavi süreci, yaralanmanın yaralanması ve omurganın üzerindeki etkisine bağlı olarak değişebileceği aktaran Op. İdris Avcı, “Omurga kırıkları, omurilik bakımlarıyla birlikte bulunabilir ve bu durumda tedavi ve uyumlu süreç daha karmaşık bir hal alır.” dedi.
Tedavi sürecinin tüm adımlarına değinen Avcı, bunları şöyle tamamladı:
“Boyun ve bel kırıkları bazı sakatlıklar acil müdahale gerektirir. Omurga stabilitesi sağlanmadığında, kırık omurların sinirlenmesi ve tendona baskının tedavisi için operasyon yapılır. Omurga füzyonu veya metal yardımı ile omurganın stabilizasyonu sağlanır. Hafif kırıklarda cerrahi müdahale yerine boyunluk veya korse gibi sabitleyici cihazlar kullanılır. Bu cihazların, vücudunun koşullarındaki iyileşmeyi hızlandırır. İyileşme sürecini tedavi büyük bir yardıma sahiptir. Omurga destek kaslarının ve hareketin yeniden kazan için elektrik tedavisi vardır. Programların uygulanması, ağrı kontrolü ve günlük yaşam aktivitelerinin kazandırılması açısından önemli. Ciddi omurga sporları, özelliklerin hareket kabiliyetini kısıtlayarak zorlayıcı bir süreç oluşturulabilir.