Share

SOSYAL HİZMET UZMANI MAHİR VARLI: ‘YETENEKLERİNİ KEŞFETMEK EN BÜYÜK ERDEMDİR’

Sosyal Hizmet Uzmanı Mahir Varlı Kişinin kendi değerini bilmesi ve keşfetmesinin önemine değinerek gücünün farkında varması en büyük kazanımdır. Bir yazarın belirttiği gibi: ‘Hakikati keşfetmek için kişinin önce kendini tanıması gerektiğini söylüyor. Bunu yapmak için de kişinin her zamanki bakış açısından, hatta belki de kendi çağından ve ülkesinden kendini kurtarıp kendini uzak bir mesafeden tahlil etmesi gerektiğini söylüyor’  Sosyal Hizmet Uzmanı Mahir Varlı gençlere ve motivasyonu düşük olan iş insanlarına yönelik olarak bazı tavsiyelerde bulundu. Hiç kimsenin başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmadığını belirten Varlı, Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise “başaracağım” diye başlayarak sonunda “başardım diyenindir. (Mustafa Kemal Atatürk) ‘Kendini Arayan İnsan’ isimli eserde şu cümle çok anlamlıdır: ‘Ne de olsa içsel özgürlüğü korumak ve içimizde yeni yerler keşfetmek üzere çıkılan yolculuğa devam etmek, dışsal özgürlük için muhalif bir duruş sergilemekten daha fazla cesaret gerektirir. Şehit rolü üstlenmek ya da savaş esnasında gözü pek davranmak genellikle daha kolaydır. Kulağa ne denli tuhaf gelirse gelsin, özgürlük yolunda sağlam ve sabırlı bir şekilde ilerlemek muhtemelen üstesinden gelinmesi gereken en zor ve en fazla cesaret gerektiren görevdir. Dolayısıyla bu tartışmada “kahraman” kelimesi kullanılacaksa üstün insanların sıra dışı davranışlarına değil, her insanın içindeki kahramanlık cevherine atıfta bulunmalıdır.  Bir martının yaşamı, çoğu zaman uçmanın değil, yemek bulmanın yollarını öğrenmekle geçer. Ancak Jonathan Livingston için uçmak, yalnızca bir martının yeteneği değil, aynı zamanda bir tutkuydu. Diğer martılar onu anlamasa da o, uçmanın derinliklerini keşfetmek için gece gündüz çabaladı. Onun için hayat, sadece hayatta kalmak değil, kendini aşmak ve sınırlarını zorlamaktı. ‘En yükseğe uçan martı, en uzağı görür’ düşüncesi, Jonathan için yalnızca bir söz değil, bir yaşam biçimiydi. Alıntı. ‘ Martı isimli eser. Jonathan Livingston)   Bir kemancı, New York metrosunda 45 dakika boyunca çaldı. Çok az kişi durup dinledi, birkaç kişi alkışladı ve toplamda yalnızca 30 dolar bahşiş topladı. Ancak kimse, o müzisyenin dünyanın en iyi kemancılarından biri olan Joshua Bell olduğunu bilmiyordu. Joshua, o an elinde 3,5 milyon dolar değerindeki kemanıyla, tarihin en karmaşık eserlerinden birini çalıyordu. İki gün önce, Boston’da düzenlenen konserinin biletleri tükenmişti. O salonda bir koltuk, ortalama 100 dolara satılmıştı. Ancak metroda, aynı insan, aynı yetenek, aynı performans… ve bu kez neredeyse hiç fark edilmedi. *Bu deney, şu gerçeği ortaya koyuyor: Sıradan bir ortamda, olağanüstü yetenekler bile gözden kaçabilir ve hak ettikleri değeri görmeyebilir. Her gün, doğru ortamı bulamadığı için fark edilmeyen, takdir edilmeyen sayısız yetenek var.* *Ancak bir insan, kendi değerinin farkına vardığında ve onu küçümseyen bir ortamdan uzaklaştığında, hak ettiği yere ulaşır ve parlamaya başlar.* *Bu nedenle, içgüdülerinize kulak verin.* *Eğer bulunduğunuz yer sizi desteklemiyor ve yeterince değer vermiyorsa, harekete geçin.* *Sizi takdir eden ve değer veren bir yere gidin.* *Değerinizi bilin. Çünkü sizin ışığınız, doğru yerde mutlaka fark edilecektir.*

You may also like...