Share

Prof. Dr. Tarhan, “Yediğimiz şeyler sadece midemizi etkilemiyor. Kişiliğimizi, davranışlarımızı da gösteriyor.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yediğimiz şeylerimizi, davranışlarımızı da değişiyor”
Üsküdar Üniversitesi’nce düzenlenen “2. Ulusal Beslenme ve Diyetetikte Güncel Yaklaşımlar Kongresi”nde “Kansere Bütüncül Yaklaşımda Beslenmenin Gücü” ele alınıyor.
Nevzat Tarhan: “Yaşam biçimi, yüzde 60-70’inde toplanır ve rol oynar. Sağlıklı beslenmek ve sağlıklı davranışı geliştirmek, çoğu durumda temel durumdur.”
Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin: “Yaşam süresi uzadıkça kullanılan genetik yapılar bozuluyor, hasarlı uğruyor ve kanserojen olaylar ortaya çıkıyor.”
Doç. Dr. Müge Arslan: “Kanser sadece tanınan alan insanı değil, yakın çevresini ve ailesini hem psikolojik hem de yaşam kalitesi açısından bakıldığında çok bireysel bir sorun.”
Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen “2. Ulusal Beslenme ve Diyetetikte Güncel Yaklaşımlar Kongresi”, Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumu’nda başladı. Bu yılki içerik “Kansere Bütüncül Yaklaşımda Beslenmenin Gücü” olarak kaydedilen kongrede, uzman akademisyenler kansere karşı koruyucu tedavi tedavilerini ve bu alanda en son bilimsel uzmanlık paylaşıyor.
Kongre açılış konuşmalarını, Kongre başkanı aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yediğimiz şeylerimizi, davranışlarımızı da değişiyor”
Prof.Dr.Nevzat Tarhan,  Geçen yılki kongrenin rejimine değinerek, bu yılki kongrenin de güncel tedavilerinin ele alınacağını ve özellikle “kansere bütüncül” bakımının arttığını vurguladı.
Kanserin kalıcı olarak büyüdüğünü ve bunun sebeplerinden birinin beslenmesinin arttığını gösteren Tarhan, kendi alanı olan psikiyatrik perspektifinden beyin-beden aksı ve beslenmenin sağlamlığının üzerindeki etkilere değindi. Farelerde kiraz çiçeği kokusu ve elektroşok kullanılarak yapılan bir deneyi örnek veren Prof. Bu tür mikro DNA’lar aracılığıyla yeni nesillere aktarılabileceğini ve öğrenmenin devam ederse bu etkilerin sürebileceğini belirtti. Solucanlarda yapılan benzer bir deneyi de aktaran Prof. Dr. Tarhan, “Yediğimiz şeyler aslında sadece midemizi etkilemiyor. Kişiliğimizi, davranışlarımızı da gösteriyor.” dedi.
Gıdaların DNA’sının saklanmayacağı gibi konular incelenmeli
İşlenmiş gıdaların yaygınlaştığı ve ne yaptığımızın tam olarak bilinmediği bir dünyada bu konunun ciddiyetinin sağlanmasının vurgulandığını vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, gıdaların DNA parçalarının yapılmayacağı gibi konuların tartışılmasının ifade ettiğini ifade etti. İnsanın yemekle de bir ilişkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, Gaziantepli bir hastasının “Yemek yemeyeceksem neden yaşayacağım ki?” sayıları hatırlatarak, ülkenin yüklenen anlamının önemine dikkat çekildi. Bu tür beslenmenin evde ve yemek yemenin ortadan kalktığını ve bunun da birçok kardeş davetiyelerini çıkardığını, bu bağlamda “mindful dining” (bilinçli yemek yeme) programlarının önemine değindi.
insanların hasta olmaması için neler yapılabilir?
Tarhan, “İnsanların hasta olmaması için neler yapılabilir? Bunun başında doğru ve birleşik beslenme geliyor. Prebiyotikler, probiyotikler ve benzeri tüm unsurlar, üremelerin önlenmesiyle olanları. Mikrobiyotayı nasıl korumamızın konusunu da bu bağlamda önemli bir yere sahip. Tüm bunlar, bakımlık bakımı ele alma gereken temellerdir.” diye konuştu.
Özellikle gıda ile kimya arasındaki ilişkinin, gıdanın insan ruh sağlığı ve beyin sağlığı üzerindeki etkilerinin üzerine daha çok araştırma yapılmasını kaydeden Prof. Dr. ifadesinde bulundu.
Yaşam biçimi, oluşan yüzde 60-70’inde rol oynuyor
Kolon kanserinin günümüzde oldukça yaygın olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:
“Bu hastalık ile beslenme arasında çok yakın bir ilişki mevcut. Beslenme biçimiyle çıkış mikrobiyotası arasındaki ilişki ise bir o kadar güçlü. Eğer bir kişinin ailesinde kolon kanseri öyküsü varsa, yani genetik bir yatkınlık söz konusuysa, bu kişinin kolon kanserine yakalanma riski artıyor. Ancak genetik hastalık oranı sanıldığından çok daha düşük; yalnızca yaklaşık 5 civarında.” Bu noktada önemli bir ayrıntı var. Eğer kişininde kolon kanserine yatkınlık geni varsa ama kişi sağlıklı çalışıyorsa, bu gen aktif hale geçemez; yani ‘sessiz’ kalır. Ancak kişide sağlıksız bir durum oluştuğunda bu gen aktive olabilir ve kanserli patlama oluşum süreci devam eder. Bu nedenle yaşam biçimi, oluşan yüzde 60-70’inde toplanır rol oynar. Sağlıklı beslenmek ve sağlıklı davranışı geliştirmek, birçok kişinin temel nedenidir.”
Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin: “Günümüzde birçok ülkede artık 70’li, 80’li, 90’lı 100’lü yaşlılar var”
Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin,  Kongrenin temasının önemini vurguladı.
Kanser hastalığındaki hastalıklar, genetik özellikler üzerinde yayılan bilgilerle çok fazla değişim yapılamadığını ancak bu alandaki salgınların hızla devam ettiğini belirten Prof. Dr.
Dünyada ölüm nedenleri arasında kanserler başta geliyor
Dünya çapında ölüm nedenleri arasında başta gelen kanserlerin, insan hastalıklarının büyümesiyle birlikte hem Türkiye’de hem de daha büyük bir toplumsal sorun haline dönüşen Prof. Dr. dedi.
Bu noktada devletlerin ve ülkelerin etkilerini değiştirerek, bilgilendiren Prof. Dr. Ertekin, bilgilendirme, kalıcı yaratma ve tarama programlarının geliştirilmesinin önemine işaret etti.
Bireysel olarak yönetilebilenlerin aşırı kilolardan korunması ve hareketli, aktif bir yaşam sürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Ertekin, bu iki faktörlü tüm kanser türleri için en önemli risk kapasiteleri arasında yer aldığını vurguladı.
Doç. Dr. Müge Arslan: “ Sadece Kanser Türkiye’de değil, küresel ölçekte önemli bir sağlık yükü oluşuyor”
Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı, Kongre Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan,  kanserle mücadelede beslenmenin kritik rolüne dikkat çekildi.
Bu seneki kongrenin ana temasının ‘Kansere Bütüncül Yaklaşımda Beslenmenin Rolü’ olarak belirlendiğini ifade eden Doç. Arslan, “Kanser yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte önemli bir sağlık yükü oluşuyor. Sıklık ve prevalanındaki artışa paralel olarak ölüm oranları da yükseliyor. Kanser yalnızca tanınan alan kişi değil, yakın çevresini ve ailesini hem psikolojik hem de yaşam kalitesinin dikkate alındığı bir sorun. Bu nedenden dolayı biz de bu kapsamda multidisipliner ele alarak ele almak istedik.” dedi.
Kongreye olan yoğun ilgiden memnunluğunu dile getiren Doç. Dr. Arslan, “Buradaki kalabalık beni gerçekten çok umutlandırıyor.” tasarruf kullanıldı.
Konuşmaların ardından katılımcılarla toplu fotoğraf çekildi.
“Kanserden Korunmada Beslenme Yaklaşımları”
Açılış konuşmalarının ardından kongrenin ilk araçlarına geçildi. Doç. Dr. Müge Arslan ve Prof. Dr.
Oturumda ilk olarak İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Begüm Kalyoncu, “Kanserin Önlenmesinde Beslenmenin Genetik Kodları: Epigenetik ve Nutrigenetik”, Yüksek İhtisas Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Sevan Çetin Özbek, “Antioksidanlar ve Fitokimyasallar: Doğalların Rolü”, Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasemin Akdevelioğlu, “Kanserden Korunmada Yeni Yaklaşımlar: D Vitamini ve Omega-3”, özel klinikten Prof. Dr. Tarkan Karakan ise “Bağırsak Mikrobiyomu ve Kanser: Fermante Besinler” konulu sunumu gerçekleştirdi.
Kanserle mücadelede tedavi yöntemleri
Kongrede sonraki oturumlarda da kanserle mücadelede rolünün çok yönlü biçimde değerlendirilmeye devam edecek. Dr. Çetin Kaymak ve Prof. Dr. Bülent Saka’nın başkanlığında gerçekleştirilecek olan ikinci oturumda, “Kanserde Hedefe Yönelik Tedavi Yöntemleri” konusu ele alınacaktır. Amerikan Hastanesi’nden Prof. Dr. Perran Fulden Yumuk, “Malnütrisyon, Sarkopeni, Kaşeksi: Klinik Uygulamaları”, aynı hastaneden Dr. Dyt. Tuğçe Aytulu ise “Kanser Hastalarında Kişiselleştirilmiş Beslenme Tedavisi” sunumunu gerçekleştirecek.
Kanserde hedefe yönelik tedavi yöntemleri basit bir şekilde yatırılacak
Kongrede üçüncü oturum, Prof. Dr. Perran Fulden Yumuk ve Prof. Dr. Yasemin Akdevelioğlu’nun oturum başkanlığında yürütülecek. Bu oturumda da “Kanserde Hedefe Yönelik Tedavi Yöntemleri” sözleşmesi kapsamında İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Saka “Kanser Tedavisinde Beslenme ve İlaç Etkileşimleri”, İstanbul Kent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gamze Akbulut “Kanserlerini Aç Bırakmak: Metabolik Stratejiler ve Tedavi Potansiyeli”, Lokman Hekim Üniversitesi Uzm. Dyt. Birgül Dağ “Kanser Hastalarının Beslenme Protokollerinde Diyetisyenin Rolü” ve İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Doç. Nihal Zekiye Erdem “Ketojenik Diyetler: Kanserle Mücadelede Etkin Bir Strateji mi?” konuyu ele alacak.
Kanserin ardından iyileşme süreci ve palyatif bakım konuları ele alınacak
Kongrede ikinci günde ilk oturum açma Doç. Dr. Müge Arslan ve Dr. Dyt. Tuğçe Aytulu’nun oturum başkanlıklarında başlayacak. Üsküdar Üniversitesi’nden Dr. Çisem Uzun, “Remisyon Döneminde Sosyal Hayata Yeniden Adaptasyon: Psiko-Sosyal Destek ve İyileşme Süreci”, Adana Şehir Hastanesi’nden Uzm. Dyt. Dilek Doğan “Remisyon Döneminde Beslenme Müdahalesi: Güvenli ve Etkili Yaklaşımlar”, Bakırköy Sadri Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Mehmet Yürüyen de “Palyatif Bakımda Yaşam Kalitesinin Arttırılması ve Semptom Yönetimi” başlıklı sunumu gerçekleştirecek.
“Kanser Hastalarında Olgu Sunumu” başlıklı özel bölüm Amerikan Hastanesi’nden Uzm. Dyt. Handan Doğan Kavuştu, Koç Üniversitesi Hastanesi’nden Uzm. Dyt. Ceren Ergüden Soytürk ve Kanser Derneği’nden Dyt. Selin Zingil Türk, pratik örneklerle kanser hastalarının beslenme süreçlerini ve ayrıntılarıyla birlikte paylaşılacak. Kongre Doç. Dr. Müge Arslan ve Dr. Öğr. Üyesi Sevan Çetin Özbek’in sözlü bildirisi ve poster sunumları ile sona erecek.

You may also like...