Share

GÜÇLÜ TOPLUM GÜÇLÜ AİLE DERNEĞİ ‘ AİLE İÇİ İLETİŞİM’ BASIN AÇIKLAMASI

Güçlü Toplum Güçlü Aile Derneği ailenin güçlendirilmesi ve aile bağlarının korunması yönünde basın açıklaması yayımladı.Açıklama şu şekilde: ‘Aile içinde iletişim, açık, saygılı, anlayışlı ve empatik olmalıdır. Her bir üyenin duygularını ifade etmeye cesaret edebileceği bir ortam yaratmak önemlidir. Karşılıklı dinleme ve anlama, çatışmaların yapıcı bir şekilde çözülmesine yardımcı olur. Aile içi iletişimde sabırlı olmak ve birbirine destek olmak da önemlidir. Ailelerin bilgili ve donanımlı olması, toplumun genel refah ve gücüne büyük katkı sağlar. Eğitilmiş, bilinçli ve kültürel olarak zengin aileler, çocuklarına ve çevrelerine daha iyi değerler, eğitim ve yaşam becerileri aktarabilirler. Bu da toplumsal dayanışmayı, ekonomik gelişmeyi ve sosyal adaleti güçlendirir. Sonuç olarak, ailelerin gelişimine yatırım yapmak, toplumun genel sağlığı ve gücünün artmasına önemli ölçüde katkıda bulunur. Kendi değerinizin, varlığınızın, güzel hasletlerinizin farkında değilseniz başkaları da bun farkında değildir. Kendine değer vermeyene başkaları hiç değer vermez. Fotoğrafa her baktığımda kendimi görüyorum. Katman katman özelliklerimi, renklerimi… Odağımı olumsuza çevirmek yerine varlığımın kıymetine çeviriyorum. Her insanın özellik ve güzelliklerini keşfetmesi gerekir. Bu keşif yolculuğu başladığında eşsiz bir varlığın ortaya çıktığını göreceksiniz ve enerjinizin dalga dalga çevrenize yayıldığını fark edeceksiniz. Maalesef öğretiler hep negatif tarafa saplanıp kalmış. Olumsuza yönelmek yüce bir şeymiş gibi zihnimize kazınmış. Ne vakit olumluya dönsek başımıza bir iş gelecekmiş duygusuyla korkup geriye çekiliyoruz. Toplumların bu hastalıklı tutumunun nesiller boyu sürüp gitmesinin sebebi sorgulama duygusunun kötü bir şeymiş gibi öğretilmesi… Kültürün, toplumun metodu doğru olsaydı bunca depresif insanın varlığı ortalarda gezmez; mutlu, huzurlu insanlar olurduk. Peki sen ne istiyorsun? Elbetteki mutluluğu. O hâlde kendini keşfetmekle başla işe. Sormaktan, sorgulamaktan, aklını kullanmaktan korkma. Zihninin, varlığının katmanlarını görmekten çekinme. “Sen çok değiştin” diyenlerin karalamalarından korkma! Değiştiğini cümle âleme duyur. Unutma, bu dünyaya bir kere geldin! Farkındalık, yıllardır sahip olduğumuz, alıştığımız ve doğru sandığımız bakış açımızı değiştirip bize ve hayatımıza yeni kapılar açacak çözüm arayışlarına girmek demektir. Biz insanlar, diğer tüm canlılar gibi, yaşadığımız sürece bazı alışkanlıklar ediniriz. İşin kötüsü bir zaman sonra bu alışkanlıklar giderek bizi yönetmeye başlar. Bir anlamda onlara teslim oluruz. İşte asıl sorun da buradadır. Böylece var olanı yaşamak ve bunu tam da gerçek haliyle algılamak yerine zihnimiz, başımıza gelen her şeyi alışkın olduğu şekliyle anlamaya, algılamaya ve yorumlamaya yönelir. Farkındalık dediğimiz şey, tam da burada devreye girmelidir. İnsanın kendini geliştirmesi demek, zaten farkındalığını arttırması demektir. Yani hep aynı yoldan gidip farklı sonuçlar beklemek yerine yolu değiştirebilmek, hayatımıza sandığımızdan çok daha fazla katkıda bulunabilir. Mutluluk, daha güzel ve daha huzurlu bir yaşam gireceğimiz o yeni yollardan birinde bizi bekliyor…         YanıtlaYönlendir Tepki ekle

You may also like...