AVUKAT IYAZ ÇİMEN ‘ YENİ TORBA YASADA AVUKATLARA ŞÜPHELİ İŞLEMİ BİLDİRME’ GÖREVİNİ DEĞERLENDİRDİ
Avukat Iyaz Çimen, Yeni çıkacak torba yasa ile Avukatlara şüpheli işlemleri MASAK’a bildirme görevi geldiğini belirtti. Çimen: ‘Müvekkilleri veya takip ettikleri işlerle ilgili olarak avukatların MASAK’a ‘Finansal istihbarat’ vermeleri mecburiyeti getiriliyor. Gerekçede, savunma hakkı dâhilinde icra edilen görevler ile meslek sırrı sayılan bilgilerin bu yükümlülüğün dışında oldukları belirtiliyor.
AYM’nin iptal ettiği yasa hükmü geçmişte tartışmalara konu olmuş ve avukatların ‘muhbir’ konumuna sokulduğu eleştirisi yapılmıştı. Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, ‘Avukatlarla ilgili düzenleme Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından bu yılın başında iptal edilmişti. AK Parti’nin teklifinde bu iptal gerekçelerinin dikkate alınarak yeniden düzenleme yapıldığı belirtiliyor. Yeni düzenleme avukatların, taşınmaz alım satımı, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi gibi konularda MASAK yükümlüleri arasında sayılması öngörülüyor.
Teklifin gerekçesinde, “Düzenleme, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi bakımından büyük öneme sahiptir” denildi. Teklif ile bir anlamda müvekkilleri veya takip ettikleri işlerle ilgili olarak avukatların MASAK’a ‘Finansal istihbarat’ vermeleri mecburiyeti getiriliyor. Gerekçede, savunma hakkı dâhilinde icra edilen görevler ile meslek sırrı sayılan bilgilerin bu yükümlülüğün dışında oldukları belirtiliyor.
AYM’nin iptal ettiği yasa hükmü geçmişte tartışmalara konu olmuş ve avukatların ‘muhbir’ konumuna sokulduğu eleştirisi yapılmıştı.
Çimen, şüpheli işlemlerle ilgili olarak yönetmelikte ise şu ifadelere yer veriliyor: ‘ 9/1/2008 tarihli ve 26751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 1/4/2008 tarihinde yürürlüğe giren Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin (Bundan sonra Yönetmelik olarak anılacaktır.) dördüncü bölümünde şüpheli işlem bildirimine ilişkin esaslar yer almaktadır.
Yönetmeliğin 27 nci maddesinde Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın (Bundan sonra Başkanlık olarak anılacaktır.) şüpheli işlem tipleri belirlemeye; 28 inci maddesinde de Maliye Bakanlığı’nın şüpheli işlem bildirim formlarının düzenlenmesine, bildirimlerin elektronik ortam ve bilgi iletişim araçları kullanılarak yapılması zorunluluğu getirilmesine ve bildirimlerde elektronik imza kullanılmasına ilişkin usul ve esasları yükümlüler bazında ayrı ayrı belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Bu Tebliğin konusunu da Yönetmelik uyarınca yükümlü sayılanlar tarafından, suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi kapsamında şüpheli işlem bildiriminde bulunulması yükümlülüğünün; etkin, zamanında ve uygun şekilde yerine getirilmesine yönelik açıklamalar oluşturmaktadır.
2. Şüpheli İşlem
Şüpheli işlem, yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işleme konu malvarlığının; yasa dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına, terörist eylemler için ya da terör örgütleri, teröristler veya terörü finanse edenler tarafından kullanıldığına veya bunlarla ilgili ya da bağlantılı olduğuna dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi gerektirecek bir hususun bulunması halidir.
3. Şüpheli İşlemleri Bildirim Zamanı
Şüpheli işlemler, Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde sayılan yükümlüler tarafından; işleme ilişkin şüphenin oluştuğu tarihten itibaren en geç on iş günü içinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise derhal Başkanlığa bildirilecektir.
4. Şüpheli İşlem Tipleri
Yükümlülerin suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanında araç olarak kullanılmaları riskine karşı ortak bir tutum, anlayış ve işbirliği içinde olmalarının sağlanması ve şüpheli işlemlerin tespitinde yükümlülere yardımcı olunması amacıyla ekte (EK:1) yer alan şüpheli işlem tipleri belirlenmiştir.
Belirlenen şüpheli işlem tipleri rehber mahiyetinde olup, şüphe veya şüpheyi gerektirecek makul bir sebebin olup olmadığının değerlendirilmesinde bunların yükümlülere yardımcı olması amaçlanmıştır. Bu nedenle yükümlülerin, şüpheli işlemlerin tespitinde kendilerini bu Tebliğ ile belirlenen şüpheli işlem tipleri ile sınırlandırmamaları; şüphe doğuran işlem, sayılan tiplerden herhangi birine uymasa dahi şüpheli işlem bildiriminde bulunmaları gerekmektedir.
İşlemlerin şüpheli işlem tiplerine uygunluğu değerlendirilirken Yönetmelikte yer alan müşterinin tanınmasına ilişkin esaslar göz önünde bulundurulmalı ve değerlendirme müşteri ve işlem bazında yapılmalıdır. Bir başka deyişle, işlemin şüpheli olup olmadığı değerlendirilirken; müşterinin profili ve faaliyet hacmi, işlemin niteliği ile müşterinin bilinen faaliyetleri kapsamında veya faaliyeti ile orantılı olup olmadığı veya kimlere menfaat sağladığı, sektörün özellikleri ve daha önceki tecrübeler gibi hususların da dikkate alınması gerekmektedir. Yapılmak istenen işlemin uluslararası niteliğinin bulunması durumunda, bu işlemin müşterinin işinin bir parçası olup olmadığına da bakılmalıdır.
Şüpheli işlem kavramında geçen işlem ifadesi tek bir işlem ile sınırlı olmayıp, şüphe veya şüpheyi gerektiren makul bir sebebin olup olmadığı, gerektiğinde birden çok işlem bir arada ele alınmak suretiyle de değerlendirilir. Örneğin tek tek bakıldığında şüphe arz etmeyen bir dizi havale işlemi, birlikte değerlendirildiğinde şüphe arz edebilir.
Tebliğ ekinde yer alan şüpheli işlem tipleri belirlenirken öncelikle tüm yükümlü gruplarına yönelik genel mahiyette şüpheli işlem tiplerine yer verilmiştir. Genel mahiyette şüpheli işlem tipleri; müşteri profiline ve işlemlere ilişkin tipleri içermektedir. Müşteri profiline ilişkin tipler, kişi özelinde dikkat edilmesi gereken hususlarla, işlemlere ilişkin tipler ise müşteriden ziyade yapılmak istenen işlemin niteliğiyle ilgilidir.
İkinci olarak, yükümlülerin faaliyet alanları ve bu alanlarda gerçekleştirilen işlemlerin özellikleri de dikkate alınmak suretiyle, bazı yükümlü grupları için sektörel şüpheli işlem tipleri belirlenmiştir. Sektörel mahiyette şüpheli işlem tipi belirlenmemiş olan yükümlü gruplarında, genel mahiyetteki şüpheli işlem tipleri esas alınacaktır.
Son olarak, terörün finansmanı açısından önem arz eden ve yine tüm yükümlü gruplarınca dikkate alınacak olan şüpheli işlem tiplerine yer verilmiştir.
5. Şüpheli İşlem Bildirimine İlişkin Usul ve Esaslar
5.1. Bildirimde Bulunmadan Önce Yapılacak İşlemler
5.1.1. Genel Olarak
Yükümlüler, şüpheli bir işlemle karşılaştıklarında, işlem hakkında yetki ve imkânları ölçüsünde araştırma yaptıktan sonra, edinilen bilgi ve bulgular çerçevesinde, Şüpheli İşlem Bildirim Formu (ŞİBF) doldurmak suretiyle Başkanlığa şüpheli işlem bildiriminde bulunacaklardır.
Bildirim sürecinde, işlemin niteliği veya müşteri profiliyle ilgili daha ayrıntılı araştırma yapılması gerekebilir. Yetki ve imkânlar ölçüsünde yapılacak bu araştırmanın amacı, şüpheyi destekleyecek ek bulguların olup olmadığını tespit etmektir. Araştırmalar yapılırken müşterinin, hakkında bildirimde bulunulacağından şüphelenmesine neden olacak tutum ve davranışlardan kaçınılması gerekir.
Yükümlüler karşılaştıkları şüpheli işlemleri, herhangi bir parasal sınır gözetmeksizin ŞİBF doldurmak suretiyle Başkanlığa bildireceklerdir.
Şüpheli işlem bildirimini gerektiren durumlarda yükümlüler, gerekli kimlik tespit işlemlerini de yaparlar. Bildirime konu şüpheli işlemin teşebbüs aşamasında kaldığı ve gerçekleştirilmediği durumlarda da kimlik tespiti yükümlülüğü mümkün olduğu ölçüde yerine getirilir.
Bildirimde bulunulan işlemle ilgili olarak yeni bilgi ve bulgular elde edildiği takdirde, tekrar ŞİBF doldurulur ve daha önce yapılan bildirime ek olduğu belirtilerek gecikilmeksizin Başkanlığa gönderilir.
Birden çok işlem bir arada ele alınarak değerlendirildiğinde şüphe arz eden işlemler için tek bir ŞİBF düzenlenir.
Şüpheyi destekleyen bilgi ve belgeler ŞİBF’ye ek yapılır.
Yükümlüler, işleme konu malvarlığının suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla ilgili olduğuna dair belge veya ciddi emare bulunması halinde, Başkanlığı şüpheli işlem bildirim formuyla (“çok ivedi” kaydı içerecek şekilde) bilgilendirinceye kadar, talep edilen işlemi gerçekleştirmekten imtina ederler. Şüphelenilen bu işlemi gerçekleştirmekten kaçınmanın imkânsız olduğu ya da işlemi gerçekleştirmekten imtina etmenin işlemin faydalanıcılarını tespit etme çabalarını engelleyebileceği durumlarda bilgilendirme, işlemden hemen sonra da yapılabilir.