Share

AVUKAT IYAZ ÇİMEN ‘GENÇLERİ SANAL KUMAR’ KONUSUNDA UYARDI

Avukat Iyaz Çimen, internetin yaygınlaşması ile birlikte, sanal kumarın son gözdesi olan masumane görünen “şeker patlatma” oyunları gençler arasında hızla popülerlik kazandığını belirtti. Beraberinde bağımlılık ve sorunlarını da getiren oyun vasıtasıyla yatırılan bahis sonucunda gençlerin kontrolsüz para harcamalarının olması ve sıklıkla ihtiyacının dışında para talep etmesinin dikkat çekici bir unsur olduğunu kaydetti.
“Kazanmak ve kaybetmek arasındaki gelgitlerin yarattığı o heyecan bir süre sonra kayıpların da meydana gelmesiyle ‘Kaybettiklerimi tekrar kazanmalıyım’ diye yeni bir hedefi doğuruyor.
Gençlerin oyuna ilgisini canlı tutan diğer etken ise akranlar arasında popüler olması. Sosyal ortamlar gençleri arkadaş grubunun bir parçası olmak ve grubun dışında kalmamak için benzer deneyimleri tatmaya teşvik ediyor. Bir yandan ortak bir eğlencenin parçası olmak, diğer yandan grubun içerisinde kalmak için bu gibi etkileşimler dönem dönem şekil değiştirse de gençler arasında yaygın bir davranış biçimi.
Öte yandan akıllı telefonlarla kolaylıkla erişim sağlanması da oyuna olan ilginin dozunu arttırıyor.”
Dijital hayat etkisini günden güne artırırken yasadışı bahis sitelerinde kumar oynamak son günlerde gençler hatta çocuklar arasında giderek yaygınlaşıyor. Liseliler bu yasadışı sitelere rahatlıkla erişip, gerçek kumarhanelerde kollu makinelerle oynanan slot oyunlarından, krupiye ile konuşulabilen canlı rulet masalarına kadar pek çok oyuna katılabiliyor. Kumar oynayarak eğlendiklerini zanneden gençler ciddi bir bağımlılık tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
Bu durumun aileler ve öğretmenler tarafından asla hafife alınmaması gerektiğini söyleyen Uzman Gelişim Psikoloğu Irmak Kerimoğlu konuya ilişkin şu görüşleri belirtiyor: “Yasadışı sitelerden bahis oynanmasına tıpkı madde bağımlılığı gibi ciddi bir bağımlılık olarak bakmamız gerekir. Diğer kötü alışkanlıklarda olduğu gibi bu işten para kazanan art niyetli kişiler burada da ‘yemleme’ yöntemi kullanıyor. Çocuklara oyuna başlayabilmeleri için ‘bonus’ paralar veriyorlar. Önder konumdaki bazı liselilere ya da onlarla iletişim kurabilecek yetişkinlere ‘bayilikler’ verildiği biliniyor. Dağıtıcı olma, bonus paraları vererek birçok kişiyi kumara alıştırma ve bunun üzerinden komisyon alma sisteminden bahsediyoruz.
Başlangıç aşamasında belli ölçüde kazanmaları sağlanabiliyor. Ancak oyuna alıştıktan sonra kazanç kesilse hatta kayıplar başlasa da bu bataktan çıkmaları zorlaşıyor. Gruptaki tek bir çocuğun buna bulaşması yeterli. Hızlıca okulu sarabilen bir virüs gibi düşünebilirsiniz. Çocukla iletişimde olan tüm eğitimcilerin, okulda böyle bir risk fark edildiyse diğer çocukların da risk altında olduğunu göz önünde bulundurmaları lazım.”
Ailelerin ve öğretmenlerin durumu hafife almaması gerektiğini söyleyen Irmak Kerimoğlu, “Burada ciddi bir bağımlılıktan söz ediyoruz. Peki çocuğun bu tuzağa düştüğünü nasıl anlarız. Mesela çocuk, normalde keyif aldığı aktiviteleri boşluyorsa, arkadaşlarıyla eskisi kadar çıkmıyorsa, internetin başından kalkmıyorsa bu aile için uyarıcı olabilir. Bu çocukların ruh sağlığı uzmanı eşliğinde ciddi bağımlılık tedavisi görmesi gerekir” 
Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal, velilerin ve öğretmenleri de uyararak alınması gereken tedbirleri şöyle sıralıyor:
– Dikkat dağınıklığı olan, akademik başarısı düşük çocukların aileleri daha dikkatli olmalı.
– Çocuğun genel davranışları iyi takip edilmeli. Öfke ve tahammülsüzlük aileler için uyarıcı olabilir.
– Normalden fazla harcama ve sürekli para talebi de en önemli uyarıcılardan biri.
– Şüpheye sahip veliler, endişelerini öğretmenlerle paylaşmalı.
– Aileler cezalandırıcı ya da tehdit edici değil ‘yardımcı’ yaklaşım sergilemeli.
– Okullarda risk grubunda dediğimiz çocukların daha net tespiti ve gözden geçirilmesi gerekir.
– Okul çevrelerindeki yabancılar konusunda çok hassas olunmalı.
– Arkadaş gruplarının bir arada olma nedenlerine, konuşmalarına tüm öğretmenlerin dikkat etmesi gerekir.
– Çocuklara, iç dünyalarını yansıtan ve isimsiz bazı testler yapılmalı. Bu testlerden çıkan ipuçları iyi değerlendirilmeli.
– Okullar velilerden öğrenci özelindeki endişelerini ve şüphelerini gizlememeli.

You may also like...