SOSYAL HİZMET UZMANI MAHİR VARLI: ‘DENETİM BİR ERDEMDİR’
Denetimin amacı düzeltme ve geliştirme olarak algılanmalı ve denetçi de bu rolü oynamalıdır. Planlama; zamanın ve kaynakların etkili ve verimli kullanılması için gerekli bir eylemdir. Denetim planlı bir eylemdir. Denetim, hayatın her alanında nefes almak kadar gereklidir. O, ibadet gibi titizlikle yapılmalı, ekmek ve su gibi vazgeçilmez olmalıdır. Denetim, emeğe saygının göstergesidir; iş, aş ve yoldaş demektir. Gelecek nesillere daha aydınlık ve güvenli bir yarın bırakmanın teminatıdır. Denetim, sağlık ve güvenliktir, verimliliktir ve gelişimdir. Denetim olmadan bir ülke sağlıklı ilerleyemez, değişim ve gelişime ayak uyduramaz. Denetlenmeyen kurumlar, şirketler, hastaneler ve inşaatlar, “Nasıl olsa denetlenmiyoruz” diyerek rehavete kapılır. İş güvenliğini sağlamak için uzman istihdam edilmez, engelli çalıştırma zorunluluğu göz ardı edilir. Denetim, bireyden topluma, en küçük işletmeden en büyük yapıya kadar her alanda düzeni ve sorumluluğu sağlar. Denetimsiz bir yapı, köksüz bir ağaç gibidir: Ne meyve verir ne de fırtınalara dayanabilir. Etkin ve şeffaf denetim mekanizmaları olmadan kurumlar sürdürülebilir olamaz, toplumlar refaha erişemez. Unutulmamalıdır ki denetim, sadece kontrol değil; aynı zamanda işlerin doğru yapıldığından emin olma, hakkı teslim etme ve güven inşa etme sürecidir. Denetimsiz bir dünya, düzensiz bir dünyadır. Bu yüzden, denetim her şeydir. *Denetim:* *Gizemin Gücü* Denetim, yalnızca açık bir kontrol süreci değil, aynı zamanda stratejik bir gizlilik gerektirir. Öyle gizli olmalıdır ki, denetleyen bile denetlenmelidir. Her denetleyenin arkasında başka bir denetleyici bulunmalı; tıpkı matruşka bebekleri gibi katman katman açıldıkça yeni bir denetim ortaya çıkmalıdır. Bu, karmaşık bir labirent misali, denetimin sonu gelmeyen bir denklem gibi işleyişini sağlar. Gerçek denetim, sadece görüneni değil, görünmeyeni de kontrol edebilmekle mümkün olur. Denetim, ne kadar gizli ve ardışık olursa, o kadar etkili hale gelir. Her denetim mekanizması kendi içinde sorgulanmalı, denetçiyi de denetleyen başka bir sistem olmalıdır. Böylece hiçbir kişi ya da kurum kendisini denetimden muaf hissedemez. Bu yaklaşım, sorumluluğun ve şeffaflığın sınırlarını yeniden tanımlar. Herkes, her an gözlendiği bilinciyle daha dikkatli, daha dürüst ve daha sorumlu davranır. Gizlilik içindeki denetim, rehavetin ve suistimalin önüne geçer, gerçek anlamda düzenin ve güvenin tesis edilmesini sağlar. İşte böyle bir sistemde, denetim sadece kontrol değil, aynı zamanda birbirine bağlı ve dengeli bir güven zinciridir. Ancak bu şekilde, her halkası sağlam ve sürdürülebilir bir yapıya ulaşılır. Denetim, böyle derin bir yapıyla geleceğe ışık tutar ve her zaman gelişimin en güçlü teminatı olur.